ClockClock 24, en basit tanımıyla bir duvar saati. Peki sadece o kadar mı? Elbette hayır. O, hem kinetik bir heykel hem de hareket eden bir duvar saati. By Humans Since 1982 tarafından 2016’da piyasaya sürülmüş imza niteliğinde bir sanat eseri. Bireysel saat kolları, öngörülemeyen, mekanik eğirme işleminden mükemmel senkronizasyonla doğru, kargaşa ve planın değişen bir koreografisini gösteriyor. Dakikada bir kez de, saatin ibreleri zamanı dijital bir saat gibi göstermek için hizalanır.
Bu eser -kendisine bir eser demekte sakınca görmüyoruz, kendisi MOMA’da sergilenmeye değer bulunan bir parça olduğuna göre!- analog ve dijital unsurları yenilikçi ve eğlenceli bir şekilde birleştirerek, zamanın şekillendirilip estetize edilebileceğinin bir kanıtı. Saat ibreleri, soyut hareket kalıpları ve hassas hizalama arasında gidip gelirken, zamanın geçişi hem ilgi çekici hem de görsel olarak merak uyandıran neredeyse elle tutulur bir kavrama dönüşüyor.
ClockClock 24, yaratıcılarının kavramsal karmaşıklığa, teknik hassasiyet ve uzman işçilikle birlikte sürekli katılımını gösteriyor. Eserin her parçası By Humans Since 1982’nin İsveç Stockholm’deki stüdyosundan gönderilerek özenle bir araya getiriliyor.
Eğer siz de bu eseri yakından incelemek, hatta belki de kendi duvarınızda görmek istiyorsanız, ziyaret etmeniz gereken adres belli: Entropia Nişantaşı!. Entropia olarak biz de By Humans Since 1982’nin saat dünyasına sunduğu bu eşsiz eseri galerimizde sizlerle buluşturmaktan gurur duyuyoruz!